Kahramanımız, bilim delisi, kitap kurdu, çok zeki ve neredeyse bir futbol efsanesi diye tanınan Salvatore… O, aslında futbolun içinde -stadyumda ve bir futbol maçı sırasında- doğuyor ama baştan itibaren futbola bir türlü ısınamıyor… Gelgelelim, Salvatore futboldan ne kadar uzak durmaya çalışırsa çalışsın, günün birinde kendisini bir futbol takımında buluveriyor ve zorlu idmanlar da başlıyor.
Bu arada, onu anlamak istemeyen ailesi, kendisine kök söktüren koçu, ona pek yüz vermeyen güzeller güzeli Mercedes, belalı arkadaşlar, ortaokulun zorlukları, babasının gizemli işleri ve daha bir sürü şey de cabası… Salvatore bu kadar şeyin üstesinden nasıl gelecek?.. Kendini, çevresindekilere nasıl olduğu gibi kabul ettirecek?..
Top yuvarlaktır ve futbol, sürprizlerle dolu bir spordur… Tabii ki Salvatore de bu sürprizlerden payını alacaktır!
“Kitaplardan korkan çocukları hem gördük hem duyduk da… Futboldan korkan çocuğu duyduk mu? Tam “Şu dünyada herkes futbolu sever,” diye düşünürken böyle bir çocukla tanışmak ister misiniz? Ama önceden uyaralım: Kahramanımız Salvatore, futbola bir düşkünlüğü olmamasına rağmen o renkli dünyanın kıyısında maceralar yaşayıp efsaneleşmeye aday olmayı başarıyor! Dolayısıyla bu kitabı, futbolu ve kız arkadaşları ile ilgilenmeyi düşünenler de severek okuyabilir; ailesiyle aynı zevkleri paylaşamayanlar da.”
Suzan Balıkçıoğlu Bingöl-Türkçe Öğretmeni
