On beş yaşındaki Eva için hayatındaki en önemli sorun fazla kilolarıdır. “Şişman” olduğu için arkadaşı yoktur, hiç kimse onu bu hâliyle beğenmiyordur; asıl önemlisi Eva, kilolarının altına hapsolmuştur. İsteklerine ulaşmanın tek yolu kilo vermekten geçiyordur.
Sonunda, Eva da “yaşamaya” başlar ve görür ki, “sorun” olarak gördüğü kiloları ona engel değildir. Hayatında onu seven arkadaşı Franziska ve onu olduğu gibi beğenen erkek arkadaşı Michel vardır, baskıcı bulduğu babası bile aslında onu anlamaya çalışıyordur. Kısacası, istediği Eva olmanın yolu kilo verip başkaları gibi görünmekten değil, kendini olduğu sevmekten ve insanlara şans vermekten geçmektedir. Şimdi Eva’nın önünde yepyeni bir gelecek uzanmaktadır!
Beden bilinci, sağlıklı beslenme ve özgüven üzerine Mirjam Pressler’den çarpıcı bir roman.
Dünyanın hangi coğrafyasında yaşarsak yaşayalım, ortak duygularda buluşuyoruz. Hissettiklerimiz, kırgınlıklarımız, mutluluklarımız, güven ihtiyacımız, hırsımız hep aynı ya da çok benzer.
Kitap kahramanı Eva bizden biri, iç sesimiz âdeta.
Yazar, yer yer psikolojik tahliller ve karakter analizleri yaparak hikâyenin içine girmemizi sağlıyor.
Acı Çikolata, nasıl göründüğümüzün değil, ne hissettiğimizin önemini vurguluyor; mutluluğun çok yakınımızda olduğunun, kendimizle barışık yaşamanın ipuçlarını veriyor.
Gençlerin ve yetişkinlerin keyifle okuyacağı sanki bizden bir hikâye.
Şehriban Kızılkaya-Kütüphane Öğretmeni