Ayıcık ve Kaplancık o kadar yakın dostlardır ki, bir gün Kaplancık, balık tutmaya giden Ayıcık’a şöyle der:
“Sen gittiğin zaman kendimi çok yalnız hissediyorum. Lütfen bana gittiğin yerlerden mektup yaz ki, aldığımda mutlu olayım,
olur mu?”
Kaplancık’ın Ayıcık’a mektup yazması ile başlayan bu haberleşme serüvenine önce Hızlı Ayakkabılı Tavşan katılır; sonra da Şanslı Köstebek, Ördek Teyze, Amcaoğlu Kirpi, Uzun Burunlu Adam, Fil ve diğerleri.
Ah, işte böyledir mektuplar! Sadece bir mektup bile, kooooskocaman mutluluklar yaratabilir!
“Kaplancık, sihirli bir dokunuşla, geciktirdiği tüm işlerini bir çırpıda yapar. Bu sihirli dokunuşun adı: MEKTUP… Diyeceksiniz ki elektronik çağda artık mektuba yer yok. Mektup yoksa incelikler de yok!
Çocuklarımıza tertemiz bir kağıda özenle yazmanın, onu dikkatle katlamanın, yazdığımız kişinin kalbini elimizde tutuyormuşçasına titizlikle hareket etmenin duyarlılığını yaşatmak için Ayıcık, Hızlı Ayakkabılı Tavşan, Ördek Teyze ve diğerleriyle tanışmanız dileğiyle…”
Figen Dayıcık-Türkçe Öğretmeni