Bir ağacın, ne kadar BÜYÜK olursa olsun tek bir ağacın gündelik yaşamımızdaki yeri nedir? Sofia, Affrikalı Süleyman, Gioconda, Wilson ve Küçük Evler’deki tüm çocukların öncelikle oyun arkadaşıdır, yakınlarıdır, sevdikleri bir varlıktır BÜYÜK AĞAÇ. Çocukların aileleri için de gölgelik, dinlenme, sohbet etme yeri… Ama bir gün ONLAR gelir… ONLAR, BÜYÜK AĞAÇ’ı kesmek ve yerine bir otopark yapmak istemektedir. Küçük Evler’deki çocukları ve aileler karşı çıkarlar bu isteğe. BÜYÜK AĞAÇ da çocukların yardımıyla ‘bir biçimde konuşarak’ katılır bu karşı çıkışa! Ve sonra…
“Doğa ve onun sözcüsü ağaçlar, yuvamızdır; büyüten, sahiplenendir bizi. Ama insanoğlu gündelik çıkarları uğruna hep baltalamıştır acımasızca bu en sadık dostunu…Yazar da tam bu noktadan bakıyor romanında. Kurduğumuz onca bağa rağmen, ağaçlara ne kadar haksızlık ettiğimizi haykırıyor anlattıkları. Ve çaresiz, yalnız olmadığımızı da söylüyor bize. Duyarlı dört çocuğun el ele vererek bir ağacı kurtarmak için gösterdikleri mücadele; giderek yok olan doğal alanlar, ağaçlar için benzer bir tavır almaya davet ediyor hepimizi. Bize de bu davete uymak ya da yok oluşu kabullenmek düşüyor. Sizin tercihiniz hangisi?”
Osman Torun-Kütüphane Öğretmeni