Mecit artık yazar olmanın eşiğindedir… de, maceraları da doludizgin devam etmektedir:
Mesela, masum bir çocuğa mükemmel bir bakıcı olmakla kalmaz, yeni doğmuş bir bebeğin bahtı açık olsun diye şehrin en seçkin kişilerini tek tek ziyaret eder!.. Yayımlanan ilk şiirinin şöhretiyle biraz başı dönse de, hemen sonra kravat takıp ciddiyetini takınır!.. Alacağına şahin kesilmez Mecit; tarlasından toprağından vazgeçer de, yazarlık yolundan vazgeçmez!
Kitabın sonunda Mecit tüm haylazlıklarına “Güle güle!” der, biz de onun yazarlığına “Hoş geldin!” diyoruz gülerek, coşkuyla, mutlulukla…
“Mecit’in son durağı sözcüklerdir artık. Mecit, sözcükler dünyasının kapısını aralama gayreti içindedir. Yaşadıkları, hissettikleri kalemiyle kağıdı arasında kendine yer bulur. Her geçen gün sözcükler ona basamak olur ve o d bu basamakları yorulmadan teker teker çıkar. Her basamakta bir adım daha yaklaşır yazarlığa. Yazarlık yolunun taşlarını kendi eliyle örer. O yolda karşılaştıkları onun kalemiyle canlanır. Onlar can buldukça da yazarlık yolundaki yeri daha da sağlamlaşır. O, iyilik, dostluk, dürüstlük gibi unutulan değerlerin yazarıdır. Kalemi bu değerlerin bayrağı yapmaık onun tek amacıdır. Bu amacına da ulaşacaktır mutlaka Mecit. Bu yolculukta ona yoldaş olmak size çok şey katacaktır.”
Sertaç Kılıç-Türkçe Öğretmeni