Kurbağa ve Murbağa gibi iyi arkadaşlar, günlerini birlikte geçirmeyi çok severler. Uçurtma uçururlar, Murbağa’nın doğum gününü kutlarlar ve Kurbağa korkunç bir öykü anlattığında birlikte korkarlar. Ancak en önemlisi, onlar birlikte eğlenirler-hem de yılın her günü.
Bir varmış, bir yokmuş… Hayır, hayır! Yedi kere var artık, yedi öykü var! Hem de 2011 İtalyan Andersen ödüllü yazar Andrea Valente tarafından anlatılıyorlar!
Bay Baykuş evde tek başına, sıcacık ateşin karşısında oturmaktadır. Tam bezelye çorbasını içerken kapı vurulur. Bay Baykuş konuksever biridir, gelen ziyaretçileri içeri davet eder. Böylece olaylar başlar: Ziyaretçiler evde neler yaparlar neler!
Küçük Doğa kendini bildi bileli ağaçları, kuşları, çiçekleri, kedileri, köpekleri çok sever.
Peki ama ya solucanlar, taşlar, yosunlar, topraklar? Onları da sevmek, korumak gerekmez mi?
Çekirge hep bir yolculuğa çıkmak, yeni yerler görüp yeni şeyler yapmak istiyordu. Bir sabah çok güzel bir yol buldu ve yolculuğuna başladı. Bu yolda, “Sabahları Sevenler Kulübü” böceklerinden bir elmanın içinde yaşayan kurtçuğa, titiz mi titiz Sinek’ten dediğim dedik sandalcı Sivrisinek’e, çok düzenli mantarlardan kibirli yusufçuklara, pek çok yolcuyla tanıştı.