Karin, görünüşte sorunsuz bir kızdır. Çalışkan bir öğrencidir, düzenlidir, yedi yaşında olmasına rağmen hâlâ yatağını ıslatan küçük kız kardeşi Moni’yle iyi anlaşmaktadır…

Ancak günün birinde, aniden hastalanır. Doktor, bunun bastırılmış bir sinir krizi olduğunu söyler. Bunun üzerine çok sevdiği bir öğretmeninin tavsiyesiyle psikoloğa gitmeye başlayan Karin, o güne kadar kaçtığı sorunlarıyla yüzleşme vaktinin geldiğini anlar: Karin ve Moni, evlilik dışı çocuklardır ve babalarını tanımazlar.

Karin’in hayatında daha sonra birçok şey olur: En yakın arkadaşı Alex, Tommy ve annesinin erkek arkadaşı Franz… Ancak en önemlisi, Karin kendine yardım etmeyi öğrenir. Üstelik bu, düşündüğünden çok daha kolaydır.

Okul döneminin son günüdür. Üç arkadaş bir yandan dolaplarını boşaltır, bir yandan da yapacakları gece yatısının ayrıntılarını konuşurken ellerindeki çürümüş lahana salatasını bir kızın kafasından aşağıya dökmek için sinsi bir plan hazırlamaktadırlar.

Ama işler hiç de göründüğü gibi değildir. Oğlanlardan birinin babası, nükleer silah teknolojisi ticareti yapan Karanlık Güneş adında bir şebekenin bir üyesidir, diğer çocuk ise onu durdurmak üzere görevlendirilmiş bir CHERUB ajanıdır.

CHERUB çocukları, yetişkinlerin burnunun dibinde, sıradan çocuklarmış gibi davranarak bilgi toplayıp suçluları ve teröristleri hapse gönderir.